Diz, vücudumuzdaki en büyük eklem yapılarından biridir. Diz eklemi, sabit durmasını sağlayan çapraz bağlar ve yan bağlar sayesinde sabit bir yapı kazanır. Bu bağlar, adeta bir halat gibi iki kemiği birbirine bağlayarak dizin stabilitesini sağlar ve diz eklemini korur.

Vücudun ağırlığını taşıyan diz, çeşitli sorunlarla karşılaşabilir. Özellikle diz üzerine binen yükün artmasıyla kıkırdak aşınması adı verilen bir sorun ortaya çıkar. Eklem uçlarında, iki kemiğin birleştiği yerde bulunan kaygan ve parlak yapı kıkırdak olarak adlandırılır. Kıkırdak, eklem sıvısı ve eklem kemiğinden beslenerek yapısını korur. Kıkırdakta ortaya çıkan sorunlar, kişinin hareket kabiliyetini olumsuz etkiler.

Halk arasında kireçlenme olarak bilinen kıkırdak aşınması, tıp dilinde eklem hastalıklarından biri olan artroz olarak adlandırılır. Diz üzerine binen ağır yük sonucu kıkırdaklar elastik yapılarını zamanla kaybetmeye başlar. Kıkırdaklar incelerek kırılgan bir yapıya dönüşür. Kıkırdaktaki aşınma ileri safhalara ulaşırsa, aradaki kıkırdak tamamen yok olur ve kemikler birbirine sürtünmeye başlar. Bunun sonucunda hastalık daha da ağırlaşır. Eklemde ciddi ağrılar başlar ve hareket kabiliyeti büyük oranda azalır. Tedavi edilmezse eklemde şişme ve iltihaplanma meydana gelir.

Dizdeki kıkırdak aşınması, yaşa bağlı olarak değişir. Genellikle yaşlılarda gençlere oranla daha sık görülür. Ayrıca kişinin yaptığı işe göre de bu hastalığa yakalanma riski artar. Özellikle inşaat sektörü gibi ağır işlerde çalışan kişilerde diz üzerine binen yük nedeniyle kıkırdak aşınması riski yüksektir. Kıkırdak bir kez zarar görürse, yeniden eski haline dönmesi mümkün değildir. Bu nedenle kişiler dikkatli olmalıdır. Dizdeki herhangi bir rahatsızlıkta derhal bir uzmana başvurarak sorunun ne olduğunu belirlemek, erken teşhis açısından önemlidir. Dizdeki kıkırdak aşınması kan tahlilleri ve çekilen röntgen sonucunda teşhis edilerek gerekli tedavi başlatılır.

Dizdeki kıkırdak aşınmasında tedavi olarak yapılacak egzersizlerin önemli bir yeri vardır. Dizi fazla zorlamadan kıkırdağın beslenmesini sağlayacak egzersizler yapılmalıdır. Örneğin, düz yolda yürümek ve yüzme hareketleri çok faydalıdır. Önemli olan kıkırdağa zarar vermeyecek, sakin ve ritimli egzersizler yapmaktır. Dize baskı uygulayacak yoğun ve hareketli egzersizlerden uzak durulmalıdır. Uzun süreli yürüyüşlerden ve dizlerin bükülmesini gerektiren hareketlerden kaçınılmalıdır.

Sağlıklı beslenerek ve aşırı kilolardan uzak durarak eklemlerimizi koruyabiliriz. Kilo arttıkça eklemlerimize binen yük de artacaktır. Bu da kıkırdak aşınmasına sebep olur. Verilecek her kilo, eklemlerimizi rahatlatır ve olası hastalıklardan korur. Ayrıca, fizik tedavi ile eklemlere fayda sağlanabilir. Yapılan uygulamalarla özellikle eklem bölgesinde bulunan kaslar güçlendirilir. Kan dolaşımının sağlanması ile eklem hareketliliği kolaylıkla artırılabilir.